Sonunda uzun zamandır aklımda olan bir şeyi gerçekleştirmeye karar verdim: İsveççe öğrenmek! Bir süredir kuzey dillerine meraklıyım ve iki sefer öğrenmek için adım atıp başarısızlıkla sonuçlandırdım ama hep “Bir gün tekrar başlarım” diyerek ertelemiştim. O gün geldi çattı ve artık İsveççe dünyasına yeniden adım atmış bulunuyorum. Başlangıç olarak birçok kişi tarafından önerilen Rivstart A1+A2 kitabını kullanmaya karar verdim ve bugün resmen bu maceraya başladım.
Neden İsveççe?
Bu dili öğrenmeye karar vermemin birkaç sebebi var:
- İsveç kültürüne olan ilgim: Minimalist tasarımlar, Fika kültürü, İskandinav mitolojisi derken kendimi hep bu dünyaya yakın hissettim.
- Dil yapısının ilgimi çekmesi: İngilizceye benzeyen kelimeleri olsa da İsveççe’nin kendine özgü melodik bir yapısı var. Özellikle tonlamalar, uzun ve kısa ünlüler derken telaffuz açısından oldukça ilginç bir dil.
- Geleceğe yatırım yapmak: Farklı bir dil öğrenmek her zaman yeni kapılar açar. Kim bilir, belki bir gün İsveç’te yaşamak ya da çalışmak isteğime kavuşurum.
Rivstart A1+A2 ile İlk İzlenimlerim
İsveççe öğrenmeye başlamak için birçok kaynak araştırdım. Duolingo, Babbel, Memrise gibi uygulamalar güzel ama benim gibi geleneksel öğrenme yöntemlerini seven biri için bir ders kitabı şarttı. İşte tam bu noktada Rivstart serisi karşıma çıktı.
📖 Rivstart A1+A2, başlangıç seviyesinde İsveççe öğrenmek isteyenler için hazırlanmış bir kitap. İçeriği tamamen İsveççe, yani daha en baştan hedef dile maruz kalıyorsunuz. Bu bazen göz korkutucu olabiliyor ama bence çok etkili bir yöntem. Kitap, diyaloglar, kelime listeleri, pratik alıştırmalar ve dinleme aktiviteleriyle dolu.
Bugün İlk Derse Başladım!
Bugün kitabın ilk birkaç sayfasını inceledim ve öğrendiğim ilk kelimeler şunlar oldu:
- Hej! – Merhaba!
- Jag heter… – Benim adım…
- Hur mår du? – Nasılsın?
- Bra, tack! – İyiyim, teşekkürler!
- Och du? – Ya sen?
İlk sayfalarda basit diyaloglar var ama beni en çok motive eden şey, öğrendiğim kelimelerin günlük hayatta gerçekten kullanılıyor olması!
Öğrenme Stratejim
Yeni bir dil öğrenirken plansız ilerlemek istemiyorum, bu yüzden kendime bir çalışma düzeni oluşturuyorum:
✔ Her gün en az 30 dakika İsveççe çalışacağım.
✔ Kelime kartları (flashcards) kullanarak öğrendiklerimi pekiştireceğim.
✔ İsveççe şarkılar ve podcast’ler dinleyerek kulağımı dile alıştıracağım.
✔ Kendi kendime İsveççe konuşarak pratik yapacağım.
Ayrıca, öğrendiğim kelimeleri kullanarak küçük cümleler yazmaya çalışıyorum. Bu bana dilin mantığını kavramakta çok yardımcı oluyor.
İlk Günün Ardından…
İlk gün itibariyle İsveççe öğrenmek kesinlikle zorlu ama eğlenceli bir süreç gibi görünüyor. Kendimi henüz yabancı bir dilin içinde tamamen kaybolmuş hissetmiyorum ama zamanla kelimeler ve cümleler zihnimde daha net oturmaya başlayacak. Şu an için önemli olan motivasyonu yüksek tutmak ve sabırlı olmak.
Eğer sen de İsveççe öğrenmeyi düşünüyorsan, Rivstart gerçekten güzel bir başlangıç noktası olabilir. Kitap biraz yoğun gelebilir ama düzenli çalışmayla ilerleme kaydetmek mümkün.
Bu yolculuğun ilerleyen aşamalarını da paylaşacağım. Belki bir gün bu yazıları tamamen İsveççe yazacak seviyeye gelirim! O zamana kadar…
Hej då och vi ses! (Hoşça kal ve görüşürüz!)
Yorumlar